ÜRETKENLİK VE VERİMLİLİK
Diğer taraftan verimlilik ise
sadece üretimin çıktılarının toplamı ile birlikte ele alınmamalıdır. Burada
önemli nokta verimliliğin üretimin etkinliğini gösteren bir fonksiyon olduğunu
unutmamaktır.
Yukarıda açıklanan iki kavram
arasındaki farklılıklardan yola çıkarsak üretimin artırılması ile birlikte
verimliliğin de artacağı anlamına gelmemektedir. Üretim faktörleri olarak
girdilerin artması ile toplam çıktıların da artışının sağlanması üretkenliğin
artması ile birlikte verimliliğin sabit yada daha düşük olması sonuçlarını
beraberinde getirebilmektedir. Tüm girdileri aynı seviyede tutarak çıktı
miktarlarını artırılması ile artan verimlilikten söz edebiliriz.
Diğer taraftan “kısmi verimlilik”
ise üretimde kullanılan faktörler kendi içerisinde homojen olarak dağılım
göstermediği için, ölçü birimi aynı olmadığı için, elde edilen çıktılar
üzerinden verimlilikleri ayrı ayrı hesaplanarak takip edilmelidir. Örneğin
“İşgücü Verimliliği, Makine Verimliliği, Malzeme Verimliliği vb…” kısmi
verimliliklerini ele alalım. Bu verimliliklerin hesaplanabilmesi için verimlilik
formülünün biriminin belirlenebilmesi gerekmektedir. Elde ettiğimiz verimlilik
göstergesinin hangi birimde olduğunun bilinmemesi, bu veriler ışığında
verilecek kararların hatalı olmasına yol açabilir.
İşgücü Verimliliği = Çıktılar / Çalışan Sayısı “Kişi başına
düşen imalat miktarı”
=
Çıktılar / (Adam – Saat) “Bir Adam – Saatlik işgücüne karşılık imalat miktarı”
Makine Verimliliği =
Çıktılar / (Makine – Saat) “Bir Makine – Saatlik yüklenmeye karşılık imalat
miktarı”
Malzeme Verimliliği =
Çıktılar / Malzemeler “Bir birim malzemeye(hammadde olabilir) karşılık imalat
miktarı”
=
Çıktı Değeri / Malzeme Değeri “Bir liralık malzemeye karşılık elde edilen
imalat çıktısının değeri”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder